6 hafta sonra nihayet cumartesi interrailden döndüm. Söylenecek çok şey var, hele de konuşan benim gibi çenesi düşük biriyse. Anlatacak çok hikayem var evet. O yüzden bunlara interraille ilgili son birkaç cümlem desem yalan olur, yine de şimdi söylemem gerektiğini hissettiğim birkaç şey diyelim.
6 hafta bildiğimden çok farklı bi hayatı yaşadım ve haliyle bir sürü şey öğrendim. Bazıları basit detaylardı. Mesela gnocchi makarna değil, patatesmiş. Aromalı yoğurtlar sandığımdan daha lezzetliymiş. İtalyanlar hiç de düşündüğümüz gibi futbol delisi değilmiş. İspanyollar baharatı hiç sevmezmiş.
Bazıları işe yarar şeylerdi. Yemek ve içecek tarifleri, yeni içki oyunları ya da atıklarım değerlendirilmesi…
Zaten bilip de tescillerinin gerçekler vardı. Mesela makarna dünyadaki en güzel şey evet!
Kendime dair öğrendiğim şeyler oldu. Sandığımdan daha güçlüymüşüm. Sırtımda 14 kiloyla saatlerce yürüyecek kadar, o kadar ağırlıkla yüz üstü yere kapaklanıp kafamı bile vurduktan yarım saat sonra tekrar gülebilecek kadar, gecenin köründe dağın bayırın ortasında yolunu kaybettikten sonra sakin kalabilecek kadar…
Hep inandığım ve haklı çıkmanın mutluluğunu yaşadığım şeyler vardı. Dünya sandığımızdan daha güvenli bi yer, insanlar hala iyi, insanlık hala ölmemiş.
Bunların yanında öğrendiğim en önemli şeylerden biri, yarının sorunu için bugünden endişelenmemek oldu. Önümdeki 1 hafta boyunca hiçbir gece kalacak yerim olmasa da bu bugünün sorunu değil demeyi, tam o anda napıyorsam onun hakkını vermeyi öğrendim. Gezdiğim şehrin, yediğim yemeğin tadını çıkardım ve vakti geldiğinde o sorunların kendiliğinden nasıl çözüldüğünü gördüm.
Ama hepsinden önemlisi ben bu 43 günde gitmeyi öğrendim. Çok güzel şehirleri, çok güzel insanları arkada bırakıp devam etmeyi… Ileriye bakmayı… Çünkü alışmak hep çok kolay, gitmek hep zordu. Bir kere ulaştıktan, alıştıktan, sevdikten sonra, bir tarafım hep orada kalmak, sonsuza kadar mutlu yaşamak istiyordu. Ve ben ona rağmen gitmeyi öğrendim. Çünkü görülecek başka güzellikler, yaşanacak başka şehirler, sevilecek başka insanlar da var. O yüzden kalmak ne kadar kolay olsa da, gitmeyi öğrenmek benim için bi devrimdi.
Bi de eve dönmek var tabi. Gitmenin tadı başka ama tam şu an dönmek en güzeli
Yeni gönderilerden anında haberdar olmak için:
Son Yazılar
Popüler
- Az ve Öz Paraguay Mutfağı
- Kafa karıştıran bir şehir: São Paulo
- Rio de Janeiro: Tanrının Şehri mi, Şehirlerin Tanrısı mı?-2
- Montevideo’da yaşa, Uruguay’dan Ötürü
- Bütün Yollar Roma'ya Çıkmaz: İtalya'ya gitmeden bilmeniz gerekenler
- Görmeden ölmemeniz gereken diyar: İzlanda IV - Güney İzlanda günlüğü-2
- Puglia Gezi Notları: Matera
- Puglia Gezi Notları: Ostuni, Monopoli, Polignano A Mare
Arşivler
Kategoriler
- Galeri (7)
- Gastronomi (6)
- Geziler (7)
- Gezilerim (38)
- Interrail (6)
- motivasyon (2)
- seyahat tüyoları (12)
- Tarih ve Mitoloji (1)
- Yol günlüklerim (25)