RSS
E-posta ile takip et
Facebook
Facebook
Google+
http://www.pusuladovmelikiz.com/2017/08/27/gormeden-olmemeniz-gereken-diyar-izlanda-ii-golden-circle-turu
Instagram
Pusula Dövmeli Kız

"Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk bu Dünya'nın şahidi olmaktı."

  • Hakkımda
  • Harita
  • Ülkeler
  • Gezi Tüyoları
  • İletişim
Gezilerim  /  Ağustos 27, 2017

Görmeden ölmemeniz gereken diyar: İzlanda II – Golden Circle turu

by pusuladovmelikiz

8 günlük İzlanda yolculuğumuz Beste’yle bir gece öncesinden inip Doruk’u beklediğimiz ve sabahında da arabayı teslim aldığımız Keflavik havalanında başladı.Yağmur eşliğinde Golden Circle’ın ilk durağı Thingvellir Milli Parkı’na doğru giderken ülkeden ne beklemem gerektiğini ben de bilmiyordum açıkçası. Sadece daha önce Norveç’e dair de duyduğum ve pek çok İzlanda gezi yazısında okuduğum cümleyi tekrarlıyordum bizimkilere: İzlanda’da havayı mı beğenmedin? Öyleyse 5 dakika bekle. Ve zaman beni haklı çıkardı. Zamandan kastım da sahiden yaklaşık beş dakika bu arada. Biz henüz ilk durağımıza varmadan hava defalarca değişti, değişen şiddetlerle devam eden yağmura önce güneş sonra da gökkuşağı eşlik etti ve böylece ben hayatımdaki ilk tam gökkuşağını İzlanda’da görmüş oldum.
İzlanda, gökkuşağı

Ayrıca belirtmeliyim ki üç tane Game of Thrones hayranı olarak, gördüğümüz her yeri burda çekim yapılmış mıydı düşüncesiyle süzerek ve hangi sahne olduğu üzerine tartışarak geçiyorduk.

Beste’nin seyahat sonunda aldığı “I survived Iceland” yazılı magnettekinden biraz daha fazlaydı aslında bizim bu sekiz gündeki başarımız. Yalnızca her an her şeyin olabildiği bu Ateş ve Buzun Diyarı’nda değil, her an her yerden gelebilen Game of Thrones 7.sezon finali spoilerlarının arasında da hayatta kalmaya çalıştık biz bu bir haftada. Beste’nin spoiler yememek adına Game of Thrones dendiğini duyduktan sora İzlanda radyosunu kapatmışlığı vardı mesela. İzlandaca konuşulan İzlanda radyosunu evet.

 

Thingvellir Milli Parkı
İlk durağımız olan Thingvellir Milli Parkı Avrasya ve Amerika tektonik levhalarının birbirinden ayrıldığı; Vikingler tarafından dünyanın ilk demokratik parlamentosunun kurulduğu; Ygritte, Tormund ve daha nice wildling’in kamp attığı, 2004’ten beri UNESCO Dünya Mirası sayılan bir alan. Biz parkı tamamen yürümedik ve muhtemelen tümünü gezmek en az bir gün sürerdi. Öte yandan Reykavik’te satılan Golden Circle turlarındaysa buraya yarım saat civarı bir zaman ayrılıyor diye duydum. O da az be, diye geçirdim içimden. İlk defa bu parkta anladım mesela ben bazaltın ne kadar ihtişamlı bir şey olduğunu. İlerleyen günlerde bu düşüncem yüzlerce kez tasdiklenecekti. Biz yaklaşık iki saat geçirdik parkta ve içindeki şelaleyi de görmeye fırsat bulduk. Şelalelerin ülkesinde şelaleye doymayan insanlar adına alınmış doğru bir karardı bence.
Thingvellir Milli Parkı. Not: Yazıda bahsettiği esas şelale bunun daha ilerisinde

 

Geysir
Bir sonraki durağımız Geysir oldu. İzlandacada gayzer anlamına gelen Geysir sözcüğü insana burayı isimlendirirken çok düşünmüşler mi diye sordurabiliyor. Ya da ülkedeki tek gayzer buydu ve bu yüzden adını Gayzer koymak çok mu mantıklı gelmişti diye düşünebiliriz fakat cevap veriyorum tek gayzer bu değildi. İşin tuhafı, “Geysir” diye adlandırılma şerefine nail görülmüş ve bu turistik bölgeye, buraya giden yol tabelalarına, burdaki souvenir dükkanına ismini vermiş Geysir isimli gayzerimiz bu aralar pek bir tembeldi ve gayzerliği hiç de üstünde değildi. Nitekim, orda bulunduğumuz 45 dk civarı süre boyunca bir kez bile püskürmeye tenezzül etmedi. Rehber kitabımda okuduğuma göre 1950lerde turistler Geysir’i tetiklemek amaçlı attıkları taş ve çöplerle bu gayzerin tıkanmasına neden olmuşlar. Ülkenin turistlere aptal gözüyle bakmasına, turistlerden bıkmasına şaşmamalı. Burada yine bir parantez açıp belirteyim İzlanda’da dünyanın pek çok yerindeki gibi gitgide artan bir turiste tahammülsüzlük gelişmiş. Çok fazla turist geldiğinden şikayetçi bu ülkeye geçen sene 6 milyon civarı turist uğramış. Sene boyunca. Toplam. Ve dayanamamışlar, fazla gelmiş. Ve biz İstanbul’da her gün 15 milyon kişi yaşıyoruz. Kapat parantezi kapat. Geysir, 2000 yılındaki depremler sonrası tekrar püskürmeye başladıysa da, sık olduğu söylenemezmiş. Neyse ki ismi daha az bilinen Strokkur bize doyurucu bir gayzer deneyimi sundu da boş dönmedik. Bölgede ayrıca irili ufaklı bir sürü başka sıcak su kaynağı var. Kimilerinin renkleri gerçekten görülmeye değer.
Geysir, Golden Circle turu
Strokkur, Golden Circle turu

 

Gullfoss
Geysir’den sonra dümeni altın şelale anlamına gelen Gullfoss’a kırdık. Dökülürken insanı sırılsıklam edebilen ve havayı boydan boya su zerrecikleriyle dolduran bu şelale söylenene göre güneşli havalarda gökkuşağıyla beraber bir görsel şölen sunabiliyormuş. Google’dan da tasdik ettim, evet sunabiliyormuş. Ne yazık ki biz o kadar şanslı olamadık ve bulutların altında ıslandığımızla kaldık. Yine de şelalenin görkemi yeterdi diyerek bu kırgınlığı burda tatlıya bağlıyorum.
Gullfoss, Golden Circle turu

 

Kerid Krater Gölü
Golden Circle üzerindeki son durağımız da Kerid krater gölü oldu. Kapalı havada bile renkleriyle bizi büyüleyen bu gölü hem tepeden hem aşağıdan yürüyerek karış karış gezdik. Kayalara oturduk, dinlendik ve manzarayı izledik.Ayrıca gölün etrafındaki taşlaşmış lavlardan çokça toplayıp ceplerimize doldurduk -ki son gün Beste’yle Reykavik’te hediye dükkanlarında bunların oldukça pahalıya satıldığını görünce ne kadar da iyi yaptığımızı anladık. Kerid krateri bize muhteşem akustikli doğal bir amfitiyatro izlenimi verdi ve yalnız da değildik. Bizden önce başkalarına da aynı izlenimi vermiş olacak ki İzlandalı şarkıcı Björk burada bir konser vermiş.
Kerid Krater Gölü, Golden Circle turu

Kerid’i de gördükten sonra arabamıza atlayıp güneye doğru yola koyulduk. Klasik Golden Circle turu Reykavik’e dönüşle sonlansa da bizim planımız ertesi gün güneyi keşfetmek olduğundan yol üzerinde bir yerlere park edip yatarız diye düşündük. Ana yoldan küçük bir yan yola sapıp arabayı park ettikten sonra Doruk’a çadırını kurmasında yardım ettik. Sonra ben de viskimi alıp arabanın arka koltuğuna yayıldım.

Not: Golden Circle rotasında saydığım ilk üç duraktaki hediyelik dükkanlar genelde pahalı da olsa uğramak isteyebilirsiniz. Özellikle Wifi kullanmak ve su şişelerimizi doldurmak açısından bize epey faydalı oldular.

Takip etmek ve paylaşmak için:

Bunu paylaş:

  • Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
  • Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)

İlgili

Tags

  • Altın Halka
  • Geysir
  • gezi
  • Golden Circle
  • Golden Circle turu
  • Gullfoss
  • İzlanda
  • İzlanda gezi rehberi
  • izlanda rehberi
  • İzlanda seyahat rehberi
  • Thingvellir

Yazı dolaşımı

Görmeden ölmemeniz gereken diyar: İzlanda I -Hazırlıklar
Görmeden ölmemeniz gereken diyar: İzlanda III – Güney İzlanda günlüğü-1

Share your thoughts Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yeni gönderilerden anında haberdar olmak için:

Son Yazılar

  • PERU AMAZONLARI VE ŞAMANİK DENEYİMLER
  • Dönersem Atacama İçindir
  • Hiç İnşa Edilmemesi Gereken Şehir La Paz
  • Ölüm Yolu’na gidip de niye öldüm demeyeceksin
  • Size anlatılmayanlarıyla Torres del Paine

Popüler

  • PERU AMAZONLARI VE ŞAMANİK DENEYİMLER
  • CouchSurfing Nedir?
  • Lihtenştayn: Bir ülke dolusu gülücük
  • Paraguay Pusulam

Arşivler

  • Nisan 2020
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Mayıs 2018
  • Ocak 2018
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Haziran 2016
  • Ağustos 2014

Kategoriler

  • Galeri (7)
  • Gastronomi (6)
  • Geziler (7)
  • Gezilerim (38)
  • Interrail (6)
  • motivasyon (2)
  • seyahat tüyoları (12)
  • Tarih ve Mitoloji (1)
  • Yol günlüklerim (25)

Takip edin ve paylaşın :)

RSS
E-posta ile takip et
Facebook
Facebook
Google+
http://www.pusuladovmelikiz.com/2017/08/27/gormeden-olmemeniz-gereken-diyar-izlanda-ii-golden-circle-turu
Instagram
  • Elara by LyraThemes
  • Made by LyraThemes.com