Benim için bir gezme aracıdır. Peki gerçekte nedir? Efendim, bu gerçekte okuduğunuz üniversitenin kendi koyduğu kurallara göre bir ya da iki döneminizi Erasmus+ Programına dahil olmuş Avrupa ülkelerinde okuyabilmeniz demektir. Burada anahtar kelime kuralların çoğunu okuduğunuz okulun koyması. Ben de bu işin duayeni sayılmadığımdan her tür soruyu cevaplayabileceğimi iddia etmiyorum. Cevabını en iyi okulunuzun vereceği birkaç soru aşağıda:
Erasmus+’la Öğrenim Hareketliliğine gitmek için sınava girmeli miyim?
Bu tamamen okuduğunuz okula bağlı. Örneğin, bizim öğrenim dilimiz ingilizce olduğundan okuduğumuz okulda Erasmus’a gitmek için bir sınava girmemiz gerekmiyor. Programa başvurduktan sonra not ortalamalarımıza göre sıralanıyoruz diye açıklayabilirim kabaca. Öte yandan, eğitim dili ingilizce olmayan okullarda dil sınavına girmek gerekli diye biliyorum. Not ortalamasının ne kadar etkili olduğu da okuldan okula değişiyordur.
Erasmus’a gitmek okulumu uzatır mı?
Bu esasında gittiğiniz okulda kaç ders alacağınıza ve bu derslerin okulunuz tarafından sayılıp sayılmayacağına bağlı. Yani programa başvururken bu konuda da etraflıca bilgi almakta fayda var.
Erasmus’a giderken hibe alabilecek miyim?
Avrupa Birliği program çerçevesinde her ülkeye belirli bir bütçe ayırıyor ve bu bütçe Ulusal Ajans tarafından okullara dağıtılıyor. Hangi ülkeye giden öğrencilere ne kadar para verileceği konusunda bildiğim kadarıyla okul inisiyatif sahibi değil, bu program tarafından belirleniyor. Fakat bunun dışında hibe çıkıp çıkmaması, okulun öğrencileri hangi kriterlere göre sıralayacağına dair detaylı bilgi için yine üniversitenizle konuşmalısınız. Ayrıca önceki yıllarda sonradan ek hibe açıklanıp açıklanmadığını, sonradan hibe çıkma durumu olup olamayacağını da sormanızı öneririm..
Peki Neden Erasmus’a gitmeliyim?
Bu sorunun cevabı kişiden kişiye tamamen değişiyor. Kimisi buna içip partilemek diye cevap verir, kimisi yabancı dilimi geliştirmek diye. Yeni insanlar tanımak, farklı bir kültürü keşfetmek, farklı eğitim sistemlerini görmek, dünyaca ün yapmış okullarda bir dönem geçirmek, deneyim kazanmak gibi pek çok motivasyonu olabilir Erasmus’a gitme kararının arkasında. Benimse tek bir cevabım vardı: Gezmek, gezmek, gezmek. Sanırım Erasmus’ta olduğum süre boyunca 6 ülkede 10 şehir gezmem ve program biter bitmez de 1,5 aylık Kuzey Avrupa turuna çıkmam anlatıyor zaten niyetimi.
Erasmus’ta yabancı dil gerçekten gelişiyor mu?
Bu sorunun cevabı da tamamen size bağlı. Niyetiniz dil geliştirmekse, ev veya yurt arkadaşlarınız farklı ülkedense, yabancı arkadaşlarınızla vakit geçirir, boş zamanlarınızda şehri tek başınıza keşfederseniz elbette gelişir. Öte yandan, benim gibi önceliğiniz olduğunuz yerde sosyalleşmektense gezmekse, okul gezisine katılıp 100 euro’ya Amsterdam’a gitmektense sürüden ayrılmayı tercih ederseniz, ev arkadaşınız Türk’se, hele bir de geldiğiniz okula sırf sizin bölümden 9 insan falan gelmişse ve tüm vaktinizi Türkye’den arkadaşlarınızla geçiriyorsanız, dil anlamında size çok birşey katmaz Erasmus. Ha bu beni hiç de üzmüyor o ayrı.
Erasmus’ta gezmek için çok vakit oluyor mu?
Buna cevap vermek için gideceğiniz okuldaki devam zorunluluğunu bilmek gerek. Öte yandan devam zorunluluğu yoksa fakat dersler zorsa ve Türkiye’deki okulunuz hepsini geçmenizi bekliyorsa gezmek zor olacaktır. Tam tersine, benim gittiğim okuldaki gibi devam zorunluluğu varsa fakat ders seçimi sırasında hepsini haftanın iki gününe toplayabilmişseniz, Türkiye’deki okulunuz geçtikten sonra hangi harf notuyla geçtiğinizi önemsemiyorsa ve dersler alıştığınız seviyeye göre bir hayli kolaysa sizi olduğunuz yerde tutabilene aşk olsun. O yüzden gitmeyi planladığınız okula sizden önce gitmiş birileri varsa mutlaka onlarla iletişime geçip bunları öğrenin gezgin kafasındaysanız.
Peki Erasmus’la hangi ülkeye gitmeliyim?
Tahmin edeceğiniz üzere bu sorunun da tek bir cevabı yok. Yine de etrafıma dair yaptığım birkaç gözlemi paylaşmak istiyorum. Öğrenci şehri hatta öğrenci ülkesi olarak bilinen bazı yerler var. Bu hem öğrenci nüfusu hem de öğrenci bütçesine uygunluk düşünülerek ortaya atılmış bir tanım. Ve Balkan ülkelerinin çoğu bu gruba giriyor. Romanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovenya, Polonya… Hollanda’da pahalılığına rağmen sıkça öğrencilik ülkesi olarak gösteriliyor ve gözlemlediğim kadarıyla da Hollanda’ya giden herkes çok eğleniyor. Özellikle içmeyi ve partiyi seven insanlara uygun bir seçenek olduğu fikrindeyim. Soğuk olduğu için sıkça elenen Estonya, Litvanya, Letonya gibi baltık ülkeleri de aslında ekonomik seçenekler arasında. Fakat Erasmus illa bu ülkelerde yapılacak diye bir kaide de yok tabi ki. İspanya ve İtalya mesela iklim yönünden oldukça cezbedici seçenekler. Öte yandan ben mesela Erasmus’umu belki de öğrenci şehri olarak tanımlanabilecek son şehirde Paris’te yaptım. Bu kararımdan da bir an pişman olmadım.