İlk seyahatimde ekipmanlarımı alırken ne kadar az araştırma yaptığımı, bu konuda ne kadar az bilgi sahibi olduğumu vakit geçtikçe daha iyi anladım. Interrail’e çıkmaya karar verdiğimde soluğu Decathlon’da almış ve orada görevlilere ayaküstü birkaç soru yönelttikten sonra çok düşünmeden tüm listemi toplayıp çıkmıştım. Öncelikle bu kadar az bilgi ve araştırmayla aldığım ürünlerin elimde patlamamasını sanırım Quechua markasının kalitesine borçluyum. Yine de seyahat malzemesi alışverişlerimde daha çok okuyup etmem gerektiğini öğrenene kadar benim de birkaç talihsizliğim oldu.
Sırt Çantası
2014’ten beri kullandığım Quechua Forclaz Easy Fit 60L çantamdan ciddi anlamda çok memnunum. Çantanın yağmurluğu da içinde. Fakat onca yağmurlu havaya denk geldiğim halde ben ihmalkar davranıp henüz bir kere bile kullanmadım.
Uyku tulumu
Genelini Güney ve Batı Avrupa ülkelerinde geçirdiğim 2014 yazındaki seyahatimde uyku tulumu olarak 15° Quechua light uyku tulumunu kullanmıştım.
2016 yazında yaptığım Kuzey Avrupa rotasında ise Paris’teki Decathlon’dan aldığım QUECHUA FORCLAZ 0° LIGHT HIKING uyku tulumunu kullandım.
Tam burada uyku tulumu alırken dikkat edilmesi gereken ve zaten kafası çalışan herkesin de dikkat edeceği bir noktanın altını çizmek istiyorum. Aldığınız tulumun bedenine bakın. Ben bakmadım. O yüzden de small tuluma sığacak halimle XL beden bir tulumun içinde ısınmaya çalışıyorum iki senedir ne zaman kullansam. Tulumun bir tarafını ısıtsam diğer tarafı soğuk kaldığından olsa gerek bu tulumla 0 dereceyi çıkarır mıyım bilmiyorum. Öte yandan satın almak veya takas etmek gibi tekliflere şu an açık olduğumu da belirtmiş olayım.
Mat
Mat olarak hafifliğe ve fiyata önem verdiğimden pek kaliteli bir mat tercih etmedim. Decathlon’da satılan Forclaz gri köpük matlardan kullanıyorum.
Çadır
İki kişilik yeşil Quechua Aprenaz çadır da fiyatına tav olup kalitesine minnettar kaldığım ekipmanlardan. Geçen sene Norveç’in sabaha kadar süren yağmurlarına karşı en büyük sığınağım olmuştu.
Ayakkabı
Gelelim benim en zayıf noktama. İlk seyahatimi yine Quechua marka Forclaz Flex 3L low hellium ayakkabıyla tamamladım. Bu ayakkabıyı sonraki iki yıl boyunca bezdirene kadar giydim.
Quechua Aprenaz Switch 200 Doğa Yürüyüşü Sandaletiyse 2015’te Güneydoğu Asya gezim öncesi katıldı takıma. Yan tarafındaki çıt çıtın kopması gibi bir talihsizlik yaşadıysam da birkaç dikişle bu sorunu çözdük ve sunduğu konfor hala vazgeçilmezim.
Geçen sene Kuzey Avrupa rotama hazırlanırken ise özellikle Haziranda bile insanı karla karşılayabilen Trolltunga çıkışı için su geçirmez hiking botu aramaya giriştim. Hala akıllanmadığım, interneti ürün yorumlarını okumak için kullanmadığım zamanlarımdı. O yüzden Quechua Forclaz 500 Su geçirmez hiking botlarını da pek bir araştırma yapmadan alıverdim.
Ne yazık ki Kuzey Avrupa gezim sırasında, henüz Trolltunga’ya varamadan bu botun sol tekinin ayağıma yaptığı suikast girişimisonrası, ara verip birkaç gün sonra tekrar giymenin de çare olmayacağını anlaşılınca ve acısı ayağımı kesmek isteyeceğim bir boyuta ulaşınca bu botlarla Trolltunga’yı aklımdan bile geçiremeyeceğime kanaat getirdim. Hali hazırda ağır olan çantamda gereksiz yük yapmasınlar diye de Alesund’da bir çöp tenekesinin yanında onlarla vedalaştım. İşin acı tarafı, bugün araştırdığımda mesela, aynı deneyimi yaşamış insanlar olduğunu görebiliyorum.
Trolltunga’ya çıkmadan dönmek istemediğimden yeni bir ayakkabı arayışına giriştim ve bu kez paraya kıyıp Salomon Gore Tex’lerden almaya karar verdim. Tabi bu sefer aklım başıma gelmiş, yorumları okumanın, iyi araştırmanın önemini anlamıştım, fakat bu defa da elimde internet olmadığından ve sürekli hareket halinde olduğumdan seçim yapmakta zorlanıyordum. Yine de gittiğim her şehirde gördüğüm her yeni modeli Türkiye’den benim için araştırıp karşılaştıran dünya iyisi insanlarla haberleşiyor, böylece bu süreci biraz kolaylaştırıyordum. Finlandiya’dan tekrar Norveç’e geçerken artık bir seçim yapma zamanı geldiğine karar verdim. Tabi bu sefer de Finlandiya’nın kuzeyinde önceden beğendiğim modelleri bulamamak gibi yeni bir sorunla burun burunaydım. Bu arayış nihayet Ivalo’da Salomon XA Centor Gtx almamla sonuçlandı.
Sanırım Türkiye’de satılmayan, hatta İskandinavya dışında pek bir yerde satılmayan bu model hakkında internette pek bilgi bulamadım. Zaten aldığım sıralarda pek seçeneğim de yoktu. Yine de Trolltunga tırmanışını sol ayağımda Quechua’nın bıraktığı hasarın ötesinde yeni bir hasar oluşmadan tamamladım bu ayakkabıyla. Öte yandan bu seneki İzlanda turumda bu yeni ayakkabıyı art arda giydiğim beşinci günümden sonra başladığı sağ ayağımın arkasını deşme girişimleriyle bu ayakkabı da sevincimi kursağımda bıraktı. Hala ağrısını çekmekteyim.
Not: Küçüklüğümden beri ayakkabılarla başı dertte olan, ancak gezerken de günde 20 km’lik yürüyüşten aşağısında huzur bulmayan bir insan olarak, sorun ayakkabılarda mı yoksa zaten bir kere kırdığım ayağımın şeklinde mi bilmiyorum, fakat önümdeki uzun vadeli seyahat planlarım için her türlü ayakkabı önerisini kabul ediyorum.
Money Belt
Pasaport, para gibi değerli eşyalarımı üzerimde taşıyabilmek için Lafuma marka money belt’leri de her gezimde yanıma alıyorum. Boyundan asılanları da olsa benim tercihim bele bağlananlardan yana.
Bunların yanında decathlon’dan uygun fiyata aldığım hafif ama sıcacık polarlar, termal taytlar, kaz tüyü mont, Quechua marka yağmurluk ve quick dry tişörtler sırt çantamın olmazsa olmazlarından.